Forex’te Korku ve Açgözlülük Yönetimi

Piyasada karar almak her zaman kolay değil. Özellikle de içinde gerçek para olduğu zaman. İnsan duyguları, kazanç fırsatları kadar kayıplara da açıktır. Bu noktada en sık karşılaşılan iki his var: korku ve açgözlülük. Forex yatırımcılarının en çok zorlandığı yer de işte burası. Piyasalar saniyeler içinde değişebilirken, duygular çok daha hızlı devreye girer. Bir anda tüm planlar alt üst olur. Bu yüzden, yatırımcı olmanın ilk şartı, önce kendini tanımaktır. Çünkü gerçekten piyasa ustası olmak, grafik okumaktan önce ruh halini kontrol edebilmeyi gerektirir.
Açgözlülük Kazandırmaz, Kaybettirir Mi?
Bir pozisyon güzel kar getiriyor diyelim. Baktın kâr yükseliyor, “biraz daha beklesem mi?” diyorsun. Hemen ardından iç ses başlıyor: “Ya daha çok artarsa? Şimdi kapatırsan fırsatı kaçırırsın.” İşte açgözlülük bu cümlede gizli. Çünkü yatırımcı çoğu zaman ne kadar kazanabileceğini değil, ne kadar kaçırmak istemediğini düşünerek karar veriyor. Bu da genelde pozisyonun ya tamamen erimesine ya da olması gerekenden çok daha geç kapanmasına neden oluyor.
Açgözlülüğün en belirgin özelliği, plan dışı karar aldırmasıdır. Strateji kurulduysa, hedef belirlendiyse o plan uygulanmalı. Ama ne zaman ki ekran başında “biraz daha” cümlesi kuruluyor, işte o zaman disiplin kayboluyor. Bu kayıpta sistem değil, duygu konuşuyor. O yüzden, bir işlem öncesi kar al ve zarar dur noktaları net belirlenmeli. Ve bu noktalar, ne olursa olsun, işlem açıkken değişmemeli. Çünkü grafik değil, iç ses kandırır insanı.
Korku Bazen Doğruyu Söyler Ama Genelde Abartır
Bir önceki işlem zararla kapandıysa, bir sonrakine başlarken el mutlaka tereddüt eder. Belki aynı paritede tekrar pozisyona girmek gerekir ama önceki kayıp akıldadır. Tam o anda ekran başında bir iç gerginlik başlar. “Ya yine düşerse? Ya yine zarar edersek?” soruları döner durur. Bu his, bazen mantıklı sinyaller verse de, genellikle karar alma mekanizmasını kilitler. Ve bazen, fırsatlar sadece bu yüzden kaçırılır.
Korkunun kontrolü, duygusuz olmak anlamına gelmez. Aksine, duygunun farkında olarak hareket etmek anlamına gelir. Bu yüzden korku geldiğinde, hemen ekranı kapatmak ya da işlem açmaktan vazgeçmek yerine, yapılan hatayı analiz etmek daha işe yarar bir yöntemdir. Gerçekten sistemsel bir sorun mu var, yoksa sadece psikolojik bir yorgunluk mu? Bunu ayırt edebilen yatırımcı, korkusunu yönetecek güce de sahip olur.
Duyguların Yönetimi Teknik Kadar Öğrenilebilir Bir Yetidir
Birçok yatırımcı teknik analiz öğrenmek için saatlerini harcar. Formasyonlar, indikatörler, destek direnç çizgileri… Hepsi önemli. Ama ekran karşısında gerçek para dönerken, tüm bu bilgiler bir anda arka planda kalabiliyor. Çünkü asıl savaş, içerde yaşanıyor. Tam da bu yüzden, duygusal farkındalık ve öz disiplin üzerine çalışmak, uzun vadeli başarıda belirleyici olur.
Bu noktada bazı yatırımcılar için gün içi not almak işe yarayabilir. Hangi pozisyonda hangi duyguyla hareket edildiği yazıldığında, zamanla davranışlar daha net görünür hale gelir. “Bu işlemi açarken hangi duyguya sahiptim?” sorusu, farkındalık için iyi bir başlangıç olabilir. Aynı şekilde, belli bir kayıp sonrası ara vermek ya da belirli bir kazançtan sonra piyasadan çekilmek de bilinçli birer tercih olabilir.
Admin
İlgili Yazılar

Forex Copy Trading Platformları İncelemesi
16 Mayıs 2025

Forex’te Kayıpları Telafi Etme Stratejileri
25 Nisan 2025

Forex’te Kaybetmemek İçin 10 Altın Kural
24 Nisan 2025